MANGA İŞ SANAT KONSERI / 7 ŞUBAT 2013

My impressions on this concert in English is on the following link:

http://pearlsquiltedcrafts.blogspot.com/2013/02/my-impressions-on-mangas-is-sanat.html

 

MaNga Is Sanat Konseri / 7 Feb 2013

Evet, sonunda merakla bekledigim MaNga'nin Is Sanat konserini izledik dun aksam. Bu konserde bana kuzenim arkadaslik etti, sagolsun.

İlk yarisinda, maNga'nin asigi oldugum "e-akustik" albumundeki parcalari yorumlayacaklari konser tam zamaninda 20:00'de basladi. Seyirci geneli cocuklar ve genclerden olusuyordu. Ilk bakista bir okulun musamere salonu gibi gorunuyordu salon. :) maNga'nin kucuk hayranlarinin hala bu kadar fazla olabilecegi aklima gelmemisti. Anne babalar sanki bir Subat tatili hediyesi olarak getirmislerdi ufakliklari. Aralarda yaslari yuksek izleyiciler de vardi. Bu maNga'nin yaslari daha yuksek bir kitleye de hitap etmeye basladiginin gostergesi belki de. Bu da herhalde prestij albumleri "e-akustik"in sayesinde diye dusunuyorum.

Bu konserin ilk yarisinda "e-akustik" albumunun genis bir kismini seslendirecek ve daha sonra 2.yarida ise klasik elektrikli setuplarina donecekler. Oturarak bir maNga konseri izlemek, biraz farkli olacak.

Bu geceki konserde merakla bekledigim 2 sarki var. Soylemelerini umdugum yeni sarkilari "Today" ve su herkesin hayran oldugu ve yeni albumde de gormek istedikleri Yunanca parca "Ti Einai Auto Pou Mas Enwnei". Bu parcayı sahnede ilk dinleyişim olacak.

Yeni sarki Today'i ilk defa gecen hafta 1 Subat'ta Roxy Bar'da seslendirmislerdi, ancak parcanin hizli ve sert olmasi disinda hakkinda hic bir ipucu alamamistik. Roxy'de cekim yapma yasagi vardi ve nete sarkinin gizli cekilmis de olsa hic bir videosu da dusmedigi icin daha da esrarengiz bir sarki haline gelmisti. Herkes cok merak ediyor ve bu sarkiyla yeni albume dair bazi ipuclari alabilecegimizi dusunuyordu.

Konserden bir gun once resmi maNga sayfasina konan bir video, grubu studyodaki provalarda Yunanca parcayi calarken gosteriyordu ve videoda sarki alaturka duzenlemesiyle kulaga oldukca guzel geliyordu. O yuzden Twitter'da herkes konsere gideceklerden yapabilirlerse bu parcayi da kayit etmelerini rica ediyordu.

Sorun su ki, bu konserde de cekim yasagi var. Sadece dinlemekle yetinecegiz yani.

İŞ Kuleleri - İş Sanat Kultur Merkezi bu kulenin 2.katında yer alıyor.

Is Sanat Kultur Merkezi bana Ataturk Kultur Merkezi'ni hatirlatti. Salon buyukluk acisindan kiyaslanmaz, ama boyle bir salonda bir konser izlemeyeli yillar var. :) Biraz nostalji yapıyorum fuayede beklerken. :)

Yerimize yerlesiyoruz ve sahnenin kararmasını bekliyoruz.

O da ne? Yanimiza oturan kisi, Yagmur'un dansci esi, "We Could Be The Same"in unutulmaz robot kizi Nathalie Marrable degil mi?! Bu kadar da tesaduf olmaz diyoruz artik! Bir sey soylemezsem olmaz! Kuzenimin ustunden egilip, "Nathalie, senin buyuk hayraninim!" diyorum. Soyleyecek baska laf gelmiyor aklima! :) O, sevimli bir sekilde tesekkur ediyor. Resmini cekip cekemeyecegimizi soruyorum, yine ayni sevimlilikle yarim Turkceyle "tabii" diyor, ama tek basina resim cektirmeyi sevmezmis, "birlikte cekilelim" diyor. Telefonumu yanindaki arkadasina veriyorum. Bu arada Nathalie beni sasirtarak kalkiyor, benim obur tarafima geciyor ve kamera acisina giriyor. Arkadasi bir kac resim cekiyor ve telefonumu iade ediyor. Nathalie, "bak bakalim, guzel cikmis mi?" diyor. Kontrol ediyoruz, o elbette butun resimlerindeki gibi sahane cikmis, Inci de eh iste.

Nathalie ve Inci

Biraz daha kendimi tanitmak icin, ona egilip yine Kulaktan Kulaga cevirilerini benim yaptigimi, soyluyorum. KK deyince tam anlayamayinca, "Ferman'in TV programi" diyorum, o zaman anliyor ve "oh, blogunun hayraniyiz, hep birlikte okuyoruz" diyor. Blogumun adini tekrar soruyor, soyluyorum. "aa, ben sana tweet attim az once" demez mi? Allah Allah! Ne tweetiymis o? Cikariyor telefonunu ve gosteriyor tweeti. Tam anlayamiyorum ne oldugunu, ama tesekkur ediyorum.

Bu konserde kulise gitme tesebbusunde bulunacaktim konser sonrasi, ama Nathalie'yle salonda "dakka bir gol bir" tarzinda tanisacagimi hic ummuyordum. :)

Neyse, Nathalie'nin heyecanindan sonra, sahne karariyor ve akustik muzisyenler sahneye geliyor. Bu gece maNga'ya sahnede 7 kisi eslik edecek. En son maNga elemanlari geliyorlar. Yagmur bu gece cok sik gorunuyor. Is Sanat sahnesine yakisacak bir beyaz takim, siyah gomlek giymis. Epeyce uzamis saclarini asagiya taramis. Bu yeni saclar ona pek yakismis. Ferman NTV roportajindaki yeni bej montu icinde basliyor. Icinde daha once gordugumu sandigim bir grili tisort var. Efe siyah ve Cem bordo tisortler giymisler, Ozgur ise yine klasik yelegiyle.

Maestro Yagmur

Acilis parcasi her akustik konserde oldugu gibi "e-akustik"in de acilis parcasi olan "Hos geldin". Sonra hemen "Rezalet Cikarasim Var" ile devam ediyorlar. Parcanin acilisindaki Ozgur'un guclu davul introsu bu sefer biraz farkli ama yine de cekici. MaNga'nin her zaman kendi parcalariyle oynamalarini seviyorum. Hic bir zaman sikici degiller bu yuzden. Her zaman ufak tefek surprizleri oluyor sahnede. Aslında bu parca oturarak izlemeye pek musait degil. Cunku insani costuran bir parca bu. Ozellikle davul ve darbukaya dayanmak mumkun degil. :) Zaten iki sıra onumuzdeki bir genc kız hayran, ayakta izlerken yapacagı hareketleri oturdugu yerden yapıyor ve bizi gulumsetiyor. :)

"Rezalet Cikarasim Var"dan sonra Ferman, merakla bekledigimiz, Yunanlı rock grubu Pyx Lax'in Yunanca parcası "Ti Einai Auto Pou Mas Enwnei"i anons ediyor. "Dikkat edilirse bizi de ilgilendiren bazi sozleri var" diyor ama ne oldugunu soylemiyor. Herkesin Yunanca bildigini mi saniyor acaba? :) Neyse, burda yazayim da biraz fikir vereyim sarki hakkinda bu vesileyle. Sarkinin adi, Turkceye "Bizi Birlestiren Nedir?" olarak cevriliyor. Sozleri oldukca duygusal ve siirsel bir akisi var. İcinde Ege Denizi ve Izmir sozcukleri de geciyor. Sanki bir Yunanli ve bir Turk'un imkansiz asklari hakkinda oldugunu dusunuyor insan Ingilizce cevirisini okuyunca.

Sarki alaturka dokunuslarla oldukca bizden olmus ve bu "bizden" parcaya Yunanca sozler son derece yakisiyor. :) Yazanin, soyleyenin ve calanin ellerine saglik diyorum!

Sarkinin bitiminde klavyede oturan Yagmur'un sesi duyulmaz mi? Sahnede konusan bir Yagmur oyle sasirtici bir sey ki! :) Ve diyor ki, "Ferman'cim, Beni Benimle Birak'i da calalim mi?" Bir an saskin bakan Ferman onundeki kagida bakiyor ve "atlamisim ya, ozur dilerim" diyor. :) Yagmur, her zamanki kibarligiyla, "Canin sagolsun" diyor gulerek. Seviyorum onlari! Bu arada zaman zaman Yagmur'un konusmasi da fena olmazdi dogrusu! :) Bu arada orkestranın, Ferman'ın sırayı şaşırmasına anında karşılık verebilmesini de cok takdir ediyorum! Bravo! Hiç belli etmediler, çok sogukkanlıydılar.

"Beni Benimle Birak", album kalitesinde temiz bir yorumla tamamlaniyor.

Sonraki parcanin ilk notalari duyuldugunda, Ferman, "Bu en eski parcalarimizdan biri" diyor; ama parcanin adini soylemesine gerek kalmiyor. Salondan, "Yalan!" sesleri duyuluyor! Artik maNga parcalarini tanimak icin 2-3 nota yetiyor. Hem basi, hem sonu ayri guzel olan ender parcalardan "Yalan". Akustik versiyonu da bambaska bir tadda ve sarki soylenmis en dogru sozlerden birini de barindiriyor icinde: "Sevilmek icin, ask icin iyi olmak yetmiyormus!". Bu sozun dogrulugunu ilk elden anlamis biri olarak bu sozu cerceveletip duvarima asmak istiyorum.

Kilik degistirmis 2010 Eurovision parcamiz "We Could Be The Same" de album kalitesinde seslendiriliyor. Bize 2.ligi getiren, o Eurovision gecesinin en zimba sarkisi bambaska bir yapida su an ama insani dinlendiren huzur veren bir havasi var.

Sonra maNga'nin en sevdigim, en can alici sarkilarindan biri, e-akustik'te ilk kez dinledigim ve Istanbul icin yazilmis en guzel sarkilardan biri oldugunu dusundugum "Hayat Bu Iste" geliyor. Nakaratiyla insana serbest dusus yasatan sarki. "Sehr-i Huzun" albumunun "Dursun Zaman"i bence, ama e-akustik yorumunu tercih ediyorum. Ama Ferman'in bu gece parcanin en vurucu yeri olan nakaratini seyircilere birakacagini asla ummuyordum. Bunda da bu yapilmaz diye aklimdan geciriyorum, ama sonradan Ferman'dan ogrendigimize gore, kendisi bu gece cok heyecanli oldugu icin sarkinin sozlerini unutmus ve seyirciler onu bu parcada kurtarmis! :) Neyse ki bu geceki genc seyirciler eslikte hic ummadigim kadar iyiler!

Sirada Blue Jean dergisi tarafindan 2012 yilinda "Yilin Dueti" secilen "Hani Biz" var. Bu gece Yildiz Tilbe burda degil, ama eksikligini duyacagimizi sanmiyorum. Yildiz Tilbe'nin yoklugu hissedilmiyor parcada. Goksel'in yoklugu gibi degil. Yalniz Ferman'in parcanin 2.yarisinda neden artik "cirilciplak" kismini soylemiyor anlamiyorum. Oto sansur mu uyguluyor acaba? Bu parcadaki davul bolumlerini de cok seviyorum.

Sonraki sarki, akustigine ayri bayildigim "Fly To Stay Alive". Akustik versiyonun en sevdigim kisimlari keman ve davullu kisimlar. Bu aksam, Soundclash'den sonra bu sarkiyi akustik olarak 2. dinleyisim, ama bu aksamki yorumu daha cok sevdigimi belirtmeliyim. Soundclash'deki kemanci ve cellist hanimlarin enstrumanlarinin sesleri nedense hic duyulmamisti bile.

Sira efsane sarkimiz "Dursun Zaman"da. Goksel yine yok, ama onun boslugunu bu aksamki inanilmaz seyirci harika dolduruyor super esligiyle. Bir eslik, provasiz ancak bu kadar guzel olabilir!

Sarki bitince yan siralardan bir cocuk sesi duyuluyor: "Yagmur Abi, bi suratini gorelim ya!" Ferman anlamiyor ve "Ne?" diye soruyor. Cocuk yine ayni seyi tekrarliyor: "Suratini gorelim Yagmur Abi ya azicik!". En onde oturan seyirci bayan, Ferman'in duymadigini sanarak, yine tekrarliyor: "Suratini gorelim diyor ya!". Yagmur utangac bir tavirla birazcik one donerek "Boyle mi?" diyor, seyirci bir anda cosuyor. Yagmur, cocuga "Nerdesin?" diye soruyor; herkes Yagmur'a cocugun yerini isaret etmeye calisiyor ve Yagmur o yone donmeden arkasina dogru el salliyor! Yagmur'un bu sirinligi salonu costuruyor. Ferman onundeki kagitlarla mesgul, galiba sarki sozlerini siraya sokuyor. Onden bir kizin "Ferman Abi, seni seviyorum ya!"sini duymuyor bile. :) "Yagmur'cum, bi saniye" diyerek, Yagmur'un hemen diger sarkiya gecmesini geciktirmeye calisiyor.

Ve e-akustik'in zirve sarkisi "Ben Bir Palyacoyum"un dokunakli isligina basliyor Ferman. En son Avcilar konserinde tek gitarli akustik olarak dinlemistim bu sarkiyi, ama burda e-akustik olarak album versiyonunu caliyor grup. Ve sunu bir kez daha anliyoruz ki, bir sarki tek gitarla bile kendisini dinletip seyirciyi yine de etkileyebiliyorsa, onun her turlu dinlenir bir parca oldugu kesindir. Parcanin hem tek gitarli versiyonu, hem de album versiyonu ayri guzel.

Sirada klasiklesmis ayrilik sarkisi "Cevapsiz Sorular" var. Muzisyenler ustlerindeki isiklarin sonmesiyle karanlikta kaliyorlar. Bu gece de bu sarki Yagmur, gitari ve Ferman'dan gelecek. Ferman, "Ben Yagmur'un yanina gidiyorum" diyor ve sandalyesinden kalkarak Yagmur'un klavyesinin basina gidiyor.

Cevapsiz Sorular'da Yagmur ve Ferman

Ama o da ne? Ferman sarkinin dizelerini sasirip 2.dizeyi atliyor! Seyirciler dogru dizeyle devam edecekken, ona yanlis dizede uymak zorunda kaliyorlar. :):) Ferman seyircileri de sasirtiyor yani. Bu geceki seyirci eslikte gercekten inanilmaz is cikariyor. Ferman onlara tesekkur etmek zorunda! Simdiye kadarki konserlerde dinledigim en iyi seyirci esligi bu gece diyebilirim rahatlikla! Cocuklar cok iyi! Metronom gibiler masallah! Ferman'in nagmeleri bu gece zirve yapiyor ve Ferman sarkiyi muhtesem bir sekilde toparliyor! Ve sarkinin basindaki sozleri unutmasini affettiriyor.

MaNga Akustik Ekip

Akustik bolumde eslik eden muzisyenlerin takdimi ile, ilk bolum bitiyor. Ferman, "Kanunda..."diye soze basliyor ama kagida bakmak zorunda kaliyor once ve sonra bize donerek, "Bi sey diycem. Simdi bakmak biraz ayip aslinda, ama bugun sozleri bile unutuyorum; cok heyecanliyim. O yuzden bakicam, cunku isimleri yanlis soylemek istemiyorum!" diyor. Sonra sirayla muzisyenleri sunuyor. Sira Cagatay'a geldiginde ise, onu "Gitar ve back vokallerde 100 senedir arkadasimiz, dostumuz Cagatay Sen!" seklinde sunuyor. Ferman niye heyecanli acaba? İs Sanat sahnesindeler diye mi?

MaNga konserlerinde "ara" fikri garip geliyor. Ben salonda telefonumun 3G cekmemesi nedeniyle tweet atamadigim icin buraya kadar olan bolumleri Twitter arkadaslarima rapor etmek uzere, fuayeye cikiyorum. Nathalie coktan ayaga kalkmis civardakilerle resim cektirmeye baslamis bile! :)

Arkadaslarima ilk haberim, Nathalie'nin yanimda oturuyor olması. :) Ve ilk bölümün kısa bir özetini geçiyorum..:)

###

2.bolumun ilk sarkisi "Her Ask Olumu Tadacak". Soz yazarinin yine hakli oldugu bir icerigi olan sarki, e-akustik'te yer almasina ragmen bu gece "Sehr-i Huzun" versiyonuyla karsimizda.

2.Bölüm başlıyor!

Ferman, klasik siyah atletine geri donmuş. Yagmur ceketini cıkarıp, siyah pantalon giymiş. Daha "rocker" bir havaya burunmuş. Diğerleri aynı kostumlerle devam ediyorlar.

Ferman boyle bir resmi konser salonunda duragan bir konser vermeye aliskin olmasa gerek ki, seyircilere "simdi yavastan kalkalim" talimatini gonderiyor! Ve onun bu sozuyle ciglik cigliga kimseyi umursamadan yerlerinden firlayarak sahne onune kosturan gencler gorevlileri korkutuyor! Gorevliler neye ugradiklarini sasiriyorlar. İste simdi ortam daha normal bir maNga konserine donuyor. Sahne onunde bagris cigris eslik eden genclerle! Kuzenim de dayanamayip o da firliyor sahne onune! Yaslari daha yuksek olan seyirciler kalkmiyorlar elbette.

Siradaki parca, herkesin merakla bekledigi, yeni albumde yer almasi planlanan "Today". Roxy Bar'dan tweet atanlarin paylasimlarina gore, oldukca sert ve hizli bir parca bu "Today". Bakalim nasilmis? Ferman, "Simdi yeni sarki" diyor. "Buyuk olasilikla bunun Turkcesini de yapicaz". Adini soylemiyor ama salon biliyor, bekliyor ve seyircilerden fisiltilar halinde "Today" adi duyuluyor.

Evet, parca sahiden sert. Ama tatli sert. MaNga yine yapacagini yapmis. Son derece cekici bir nakarat melodisi yakalamis. Yine akilda kalici, dile hemen dolaniyor: "Today, I feel so lazy! Don't know what to do with you! Today, I feel so...?..., Don't wanna make love with you!". Geri kalan sozler seyircilerin cigliklari arasinda anlasilmiyor, ama bundan sonraki konserlerde oralari da tamamlariz saniyorum. Ferman'in "la-zy" derkenki sesinin bu kadar yirtik ciktigi baska sarkilarini hatirlamiyorum. Cok begendim. Hayal kirikligina ugramadim. Bu saf, dort dortluk bir maNga parcasi. Eminim bu yaz dillere dolanacak bu nakarat! :) Elinize saglik, cocuklar!

Simdi butun fan dunyasinin bu parcayi dinlemek icin nasil öldüğünü tahmin edebiliyorum. Ama yapacak bir sey yok. Çekim yasağının olmadıgı ilk konsere kadar beklemek zorundalar.

"Today"den sonra klasik maNga konserlerinin olmazsa olmazlari geliyor sirayla: Dunyanin Sonuna Dogmusum, Evdeki Ses, Gangsta's Paradise, All We Need is Everyone, Bir Kadın Çizeceksin ve kapanis parcasi Alisirim Gozlerimi Kapamaya.

Ferman performing All We Need is Everyone

(photo by Asena Sonbay - Çok Teşekkürler, Asena!)

Bunlar hakkindaki ilk notum, neden Evdeki Ses'de Efe'nin bu sefer vokale cikmadigi. Son TV roportajlarinda Efe'nin olmamasi da garip karsilanmisti. Cekimleri NTV roportaji siralarinda yapilan, TRT'de 17 Subat'ta yayinlanacak olan Zirvedekiler programinda da Efe olmayacak. Efe acaba hasta falan miydi?

Bir anlayamadıgım sey de, neden hemen hemen her konserde, Ferman'in kulaklıkları ve kordonlarıyla savaştıgı! Bu gece de yine kordonlarıyla mücadele etti, hatta teknik ekipten biri de ona yardım etmek zorunda kaldı.:) Ama bu gece sahnede ses düzeni cok iyi; herkesin ve her enstrumanın sesi cok rahat duyuluyor.

All We Need is Everyone yine super duyuluyor konser sahnesinden! Can alici davullar yine yakiyor! Ferman, Avcılar'da sarkının 2.yarısındaki dizelerden birini unutup yuvarlamıştı ama sozleri unutmuyor bu kez! :) Yeni albumun en dinlenesi parcalarindan biri olacagi kesin!

Bu konserin de kapanis parcasi unlu trampet show'lu Alisirim Gozlerimi Kapamaya. Isikli trampetler geldi, yerlestirilmeye baslaniyor. O sirada fanlarin cigliklari arasinda bir gorevli sahneye firliyor. Herhalde sahne altindaki fanlara dogru egilmis Yagmur'u kizlardan korumak istiyor! :) Ferman onunla biraz sakalasiyor. "Hayirdir abi? Birseyler soylemek ister misin? Burda hersey yolunda!" Gorevli sahneden kosarak ayriliyor. Ferman devam etmek istiyor konusmasina, "Simdi burda calmak...". Yagmur hala egilmis birseyler konusuyor fanlarla. Ferman, "Yagmur, abi, biraz geri dur da bi konusayim!" diyor. Yagmur geri gidiyor. Ferman devam ediyor sonunda: "Simdi İs Sanat'ta calmak bizim icin gercekten onemliydi. Bu heyecanimizi bizimle paylastiginiz icin her seyden once cok tesekkur ederim. Biz boyle oturmali duzenli sahnelerde cok calmadik. Caldigimiz zaman da seyircilerin hepsi de ayaga kalkana kadar cok zorlardim. Kalkmayan olursa da not ederdim. Ama siz o kadar guzel bir enerji veriyorsunuz ki ordan, hic kalkmaniza bile gerek kalmadi. O guler yuzunuz icin de cok tesekkur ederiz." Arkadaki oturan seyircilerle konustugu anlasiliyor. :)

http://www.facebook.com/inci.turegun#!/photo.php?v=10152503349225456&set=vb.50741735729&type=2&theater

Yukardaki maNga resmi Facebook linkinde davul+trampet showunun 3:35 dakikalık bir bolumunu izleyebilirsiniz.

Konserden once fuayede beklerken, Soundclash'de maNga'nin surpriz Joker'i olarak showa katilan Cem Bergamali ve ekibi gecmisti yanimizdan. NTV roportajinda bahsettikleri, surpriz bu olacak, belli. Yas sinirlamasi yuzunden Soundclash'e gidemeyen ufak fanlar, bu aksam ayni muhtesem davul showa ilk kez taniklik edecekler. Gercekten de yakindan daha muhtesem bu trampet+davul show. Trampet ve davullarin uyumu super. Ozgur de bir solo yapiyor bu arada. Ve bu kez rap'li kisimlar da dahil olmus sarkiya. Yine guzel bir seyirci esligi var sarkida. MaNga'nin yeni albumde İzmir MEV Koleji ogrencileriyle yapacaklarini soyledikleri duet parca eminim super olacak, cunku kucukler bu isi buyuklerinden daha iyi kiviriyorlar. :)

Bir hayal kirikligim, maNga Selami'nin olmamasi. Bu sefer bunu neden unuttular, anlamıyorum.

Konser sonrasi kulise girme cabalarimiz, ufak fanlarin ve ebeveynlerinin girmek icin gosterdikleri israrci davranislari ve korumalarla kavgalari yuzunden sonucsuz kaliyor. Ana babalar, korumalarin uzerlerine yuruyor ve onlarin "Grup kimseyi gormeyecekmis" duyurularini duymazdan geliyorlardi. "Bizi sokmak zorundasiniz, o kadar bilet aldik!" diye bagiriyorlardi. Birisi, bu konser icin taa Usak'tan geldiklerini, onlari gormeden gitmeyeceklerini soyluyordu. Bunlar artik rica olmaktan cikmis, is hakarete varmaya baslamisti. Ben bile korktum dogrusu. Ama dayanamayip, "o kadar bilet aldik" diyen bayana, "Ama imza ve resim, bilete dahil degildi ki hanfendi!" demek zorunda kaldim.

Kulis önünün boyle olabilecegini, bu isin o kadar da kolay olmayacagini tahmin etmistim, ama insanlarin sirf bir imza icin bu derece kavgaci ve israrci olabileceklerini dusunmemistim. "Acaba fanlik bu mu?" diye dusunmeden edemedim. Konser sonrasi illa imza vermek zorunda mi grup uyeleri? Her konser sonrasi kulis önü boyle oluyorsa isleri gercekten zor diye dusunuyorum.

Biz vazgecip kendimizi disari attigimizda, bir grup fanin dis kapida beklestiklerini goruyoruz. Yola dogru segirtmeye basladigimizda, bir bagris cigris oluyor. Bakiyoruz ki, Efe cikmis, bir kac fanla resim cektiriyor. Sanirim bu geceki nobetci maNga uyesi Efe. :) Birkac resimle tatmin olan fanlar onu rahat birakiyorlar ve o da park yerine dogru yoluna devam ediyor.

Biz de atiyoruz kendimizi bir taksiye, "cek kardes, Uskudar'a!" diyoruz. Bu kafa yorgunluguyla metro ile Taksim ve Besiktas ustunden Uskudar'a gitmeye calisamayacak haldeyiz. Takside arkadaslarima 2.bolumu, Today hakkindaki yorumumu tweetleyerek rapor veriyorum ve kulis onundeki korkunc durumu anlatiyorum.

Bu sefer elimdeki birkaç fotoyu paylaşacağım blogumda izlenimlerimle birlikte.

Siradaki maNga konseri 24 Subat'ta Santral İstanbul'da. Saniyorum ucretsiz bir etkinlik. Bir aksilik olmazsa, bu sefer 11 yasindaki yegenimi dogum gunu hediyesi niyetine goturmek istiyorum. :) 4 yasindan beri "Biy Kadin Cizeceksiiin!" diye bagiran cocuk, 2.maNga konserinde eminim Caddebostan'da da yaptigi gibi, ritmle birlikte bale sicrayislari yapacak yine!

Bir maNga konseri daha sona erdi. İzlenimlerim bunlar. Bu gece bir kayıt yapılmış olsa, kesinlikle bir konser albumu olabilirdi bu konser. Onumuzdeki konserlere bakacagız artık. Okuyan arkadaslarıma cok tesekkur ediyorum ve yorumlarınızı bekliyorum. :) Simdiden tesekkurler!